27 Ağustos 2008 Çarşamba

GARFİELD KOMEDİ FESTİVALİ

3. filmden pek hoşlanmamıştım ben ama Eylül Ilgın yinede gitmek istedi.Sanırım yaz boyu gitmediğimiz için sinemanın havasını özledi.Film hakkında çok fazla söyleyecek birşeyim yok,güzel vakit geçirilecek bir çizgi film sadece.Vermeye çalıştığı dersi ise kızımın yaşında bir çocuğuna anlaması biraz zor.Bizim gibi vakit geçirmek için gidebilirsiniz ama ne kendi adınıza,nede çocuğunuz adına fazla birşey beklemeyin derim.

Dönüş yolunda yere atılmış bir bisküviden kışlık yiyeceği depolamaya çalışan bir karınca sürüsü gördük.Benim meraklı ve hayvansever kızım hemen onları seyretmeye başladı.
O kadar çok seviyorki hayvanları,küçük böcekleri incelemeyi...Ona kalsa karıncalar tüm bisküviyi taşıyan kadar seyretmeye kararlıydı ama ben fazla vaktimiz olmadığını söyledim.Bunun üzerine onun teklifi daha akılcıydı.Karıncaların yuvasını bulup bisküviyi oraya koymalıydık.Yaptık efendim:)Eylül Ilgın karıncalar yorulmasın dediği için parçayı aldık ve yuvaya çok yakın bir yere koyduk.Bizden bu kadar,gerisi karıncaların bileceği iş...


22 Ağustos 2008 Cuma

ONURCAN GİTMEDEN ÖNCE...
















Dayısı Onurcan İstanbul'a dönmeden önce son gezintilerden bir kaç hatıra...

17 Ağustos 2008 Pazar

DENİZ GÜNLERİ


İstanbul dönüşünde küçük erkek kardeşim Onurcan'ı da getirmiştim Ordu'ya.Bakmayın küçük dediğime henüz 13 yaşında ama boypos yakışıklı bir delikanlı kıvamında:)Hem küçük dayı için okul öncesi son bir tatil olur hemde Eylül Ilgın sevinir demiştim.Planlardan 2.'nin ağırlık kazandığını söylememin hiç gereği yok sanırım.


Eylül Ilgın'ın utangaç dayısı budur:)"Çekme abla ya!!!" çığlıklarının arasında zorla yakaladığım pozlardan bir tanesi...

Bu da bildiğiniz üzere benim biricik kızım.Dayısı çekme diye bir yandan bağırdıkça o"Beni çeksene"diye diğer taraftan eşlik ediyordu.

Bu fotoğraf ayak fetişisti olduğumdan değil,Eylül Ilgın "Ayaklarım ne kadar güzel görünüyor dimi anne?" diye sorduğundan çekilmiştir.Malum amacımız güzellikleri çekmek:)



Havanın bulutlu olduğu zamanlarda, dalgalarla biriken kumun oluşturduğu doğal barikatın üstünde yürümek çok zevkli oluyordu.Benim güzel kızımda en çok"Martıları sevicem." deyip onlara doğru koşarken,sırayla havalanmalarından hoşlanıyordu.



Bu kuma gömülme hadisesi nerden çıktı bilmiyorum ama son zamanlarımızda en çok eğlendiğimiz oyunlardan biri oldu.İkna edebildiği herkesi (beni sadece ayaklarım için ikna edebildi:),ikna edecek kimse bulamadıysa kendini bol bol kumlara sakladı.

Bu arada benim güzelim gözlüğümün o kumların arasına nasıl girdiğinden kimsnein haberi yoktu.

Kendisine yardım edenlerle yetinmedi;son düzeltmeleri kendisi yaptı:)

Büyüklerin kimilerini internet cafeye,kimilerini eve gönderdikten sonrada kimseyle palaşmayı sevmediği Doritos'unun keyfini çıkardı.

Gölgelerde kendi kendine oynayıp,bana bol bol fındıklı çorba yaptı ve bu çorbayı en güzel kendinin yaptığını söyledi.Bol miktarda ince kum,biraz deniz suyu ve minik taşlardan oluşan bu çorbayı gerçekten Eylül Ilgın'dan daha güzel yapanına rastlamadım:)

Arada anneyi uyuttum sanıp tarzanlık çalışmalarınada çıktı ama sonunda poposunu ağaca o kadar fena sürttü ki uzun bir süre ağaca kötü kötü bakıp,ağaçlar tırmanmanın acılı birşey olduğundan bahsetti herkese.

Bu kadar hengamenin ve uğraşın arasında kendine küçük kardeşlerde bulmayı ihmal etmedi. Kampın kızımdan sonra en küçüğü olan Zümra'da zaten bizim aileye katılmaya çoktan razıydı.Geceleri yorgunluktan erkenden uyuyan Eylül Ilgın'ı "Elü Igı" diyerek arayan Zümra'yı kollarımda uyutmak ise genelde bana kaldı.

2 Ağustos 2008 Cumartesi

ÇADIRDA SON MANGAL....

Fındık sezonu başlamadan önce son bir mangal yapalım demiştik.Denize karşı oturup,tazecik etlerin ve mis gibi bahçe sebzeleriyle yapılan salataların tadına doyamadık ama beni asıl sevindiren başka birşey oldu:Kırmızı küçük bir atv aracı...
Aslında aracın benimle bir ilgisi yok,Eylül Ilgın o kadar çok eğlendi ki atv ile,benimde sevesim geldi:)

Üstünden inmeden defalarca fotoğraf çektirdi.Her bir gezintiye kendinide dahil etti.Rengini ayrı,küçüklüğünü ayrı beğendi.


Gerçi ben bile bir ara binmek için çok heveslendim ama o kadar çok çocuk vardı ki bana sıra gelmedi.Bende tüm hevsimi fotoğraf çekmeye vakfettim:)

Arada bu tarz etkinlikler çok iyi oluyor.Maksat mangal yemek değil,çocuklar eğlensin:)