28 Aralık 2008 Pazar
10 Aralık 2008 Çarşamba
KURBAN BAYRAMI / ILGAZ
Aslında bayramlarda özelliklede ilk günlerinde büyüklerden uzak kalmak benim hiç alışık olduğum bir durum değil.Eylül Ilgın'ın da bayramları sevmesini ve önemini anlamasını istiyorum ama bu sene bu düşünceme aykırı hareket etmek zorunda kaldım.Nedeni eşimin yoğun iş temposu.Biz yaz çadırda her günü tatile dönüştüren zamanlar geçirirken eşim sürekli çalışıyordu.Ve bu bayram tatili onun uzun süredir 3 gün arka arkaya dinleneceği tek zaman dilimi olacaktı.Bu bahanelerin ardına sığınarak Kurban bayramının ilk günlerini Ilgaz'da geçirmeye karar verdik.
Kesinlikle çok eğlenceli vakitler geçirdik.Biz gider gitmez kar yağdı.Bol bol karda oynadık.Kızakla kaydık.Tanımadığımız tüm çocukları masanın etrafına toplayıp herkesle beraber resimler yaptık.Bol bol resim çekildik.Havuzda yüzdük.O güzelim evlerde rahat ve sakin bir şekilde dinlendik.
Kaldığımız tesisin herşeyi çok güzeldi.Odalarındaki konfor,yemeklerinin tadı,ortamın sıcaklığı ve personelin ilgisi herşey tam istediğimiz gibiydi.Tek sorun oradayken bayram adına bir paylaşımın yaşanmamış olmasıydı.Bayramın asıl tadı kesinlikle büyüklerin elini öpmeden çıkmıyor.


29 Kasım 2008 Cumartesi
23 Kasım 2008 Pazar
SEÇMECE RESİMLER
Bazen bizi saklayan pencerelerden sınıfı seyrediyorum.Maalesef bizim kamera sistemimiz yok. Normalde sesi çok geçiren bir yapısı yok pencerelerin ama Eylül Ilgın'ın sesi rahat rahat duyuyorum:)
12 Kasım 2008 Çarşamba
10 KASIM TÖRENİ
Bir hafta önceden getirdin şiiri.Çok sevinçliydin çünkü sizin sınıftan şiir okuyacak iki kişiden biri sendin.
Bizide sardı günler öncesinden ilk şiirin ve törenin heyecanı:)
Törene biz gelemediğimiz için fotoğraf makinesini ablalarımızdan birine teslim ettik.İlk töreninden bir hatıra kalsın istedik.
Saat dokuzu beş geçince,
İçimi hüzün kaplar.
Gözlerim yaşla dolar.
Biliyorum çok kısa bir şiir ama bizim için binlerce kıtaya bedeldi.Öğretmeninden duyduğumuz övgü dolu sözler de cabası:)
Öğretmenimiz Arzu Hanım'la da bir hatıra fotoğrafı çektirdiğin iyi olmuş.
Yorgunluğunuza değmiştir umarım...
6 Kasım 2008 Perşembe
OKUL DÖNÜŞÜ...
Okulda taç yapmışlar kendilerine.Bizim Kokoş Hanım diretmiş benim çiçeğim kıyafetimin renginde olacak diye:)Öğretmenimiz renk/uyum algısının çok yüksek olduğunu söyledi.
İnsan kendi çoçuğunu az çok tanıyor ama öğretmeni söyleyince nedense ayrı bir gururlanıyor.
Haklı,yapıyorda zaten:)
Mevsim ,şartlar ne olursa olsun bir yerlerde muhakak bir üfleme çiçeği buluyor.Algıda seçicilik bu olsa gerek.
Son ayların favori sokak oyunu timsah kimi yiyecek.Nerede karelere bölünmüş bir yol bulsa renklerine göre ayırıyor,yarısında timsah oluyor,kim o timsahlı karelere basarsa
aç timsahlara yem oluyor.
Bunu kanıt diye çektim,çünkü her seferinde arkasına dönmek için ileri gidiyor ve "Bak, basmamışım işte " diyor.Bu sefer yakalandınız küçük hanım.
Hoplaya
Zıplaya evin yolunu tutuyor.
20 Ekim 2008 Pazartesi
ÇOK ÖZEL BİR GÜN...
19/10/2008/Ordu
Pastanı kendin seçtin,ayrıntılarını sen belirledin.Giyeceğin kıyafete aylar öncesinden karar verdin,çünkü prenseslere layık bir doğumgünü olacağından çok emindin.Her bir arkadaşınına geldikleri için ne kadar sevindiğini söyledin ve hazırladığın minik süprizleri verdin.Pastanı arkadaşlarınla beraber üflemeyi kendin teklif ettin ve herkesin kesmesine izin verdin.

Tüm gün gülümsemen eksik olmadı,çevrendeki herkesinde gülümsemesine sebep oldun. Hediyelerini kendin açtın ve tek tek herkese teşekkür ettin.İçinde senin seçtiğin parçaların kliplerinin olduğunu cdyi tüm gün durmadan dinledin ve dans ettin.Arkadaşlarınla oynarken,arada içeri gelip büyüklerinde gönlünün aldın.

Misafirlerimiz gittikten sonra sevinçle kucağıma atılıp "Çok güzel bir gündü değil mi annecim?Tam istediğim gibi oldu.Prenses doğumgünü gibi..." dedin:)Makineyi elime verip fotoğraflarını çekmem için bir sürü poz verdin.Yatana kadar da elbiseni çıkarmadın.Bu değerli günde bir kez daha bizi bulutların üstünde gezdirip,senin gibi bir evlada sahip olanın değerini hatırlattın.
"NİCE MUTLU YILLARA"
Pastanı kendin seçtin,ayrıntılarını sen belirledin.Giyeceğin kıyafete aylar öncesinden karar verdin,çünkü prenseslere layık bir doğumgünü olacağından çok emindin.Her bir arkadaşınına geldikleri için ne kadar sevindiğini söyledin ve hazırladığın minik süprizleri verdin.Pastanı arkadaşlarınla beraber üflemeyi kendin teklif ettin ve herkesin kesmesine izin verdin.

Tüm gün gülümsemen eksik olmadı,çevrendeki herkesinde gülümsemesine sebep oldun. Hediyelerini kendin açtın ve tek tek herkese teşekkür ettin.İçinde senin seçtiğin parçaların kliplerinin olduğunu cdyi tüm gün durmadan dinledin ve dans ettin.Arkadaşlarınla oynarken,arada içeri gelip büyüklerinde gönlünün aldın.

Misafirlerimiz gittikten sonra sevinçle kucağıma atılıp "Çok güzel bir gündü değil mi annecim?Tam istediğim gibi oldu.Prenses doğumgünü gibi..." dedin:)Makineyi elime verip fotoğraflarını çekmem için bir sürü poz verdin.Yatana kadar da elbiseni çıkarmadın.Bu değerli günde bir kez daha bizi bulutların üstünde gezdirip,senin gibi bir evlada sahip olanın değerini hatırlattın.
iYİKİ ŞİMDİDEN FARKINDASIN SENİ NE KADAR SEVDİĞİMİZİN.
İYİKİ BU KADAR SEVGİ DOLU BİR YÜREĞİN VAR.
ÇOK ŞANSLIYIZ MELEĞİM.
SENİN ANNEN VE BABAN OLABİLDİĞİMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZ.
GÜLEN YÜZÜN HİÇ SOLMASIN PRENSESİM.
"NİCE MUTLU YILLARA"
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)