26 Mayıs 2008 Pazartesi

HAYVANAT BAHÇESİ


Aslında bu ay o kadar çok şey yaptık ki Eylül Ilgın'la,hiçbirini buraya yazmadığım için kendime kızıyorum.Arka arkaya bir kaç post yazsam bile kendime kızgınlığım geçmeyecek ama ben yinede yazayım.Mesela bu yazı hayvanat bahçesine dair olsun.Tarih 13 Mayıs. Eylül Ilgın ilk defa hayvanat bahçesine gitti.Eğitimde olduğum için ben katılamadım onlara ama o günkü güzel hava kaçırılmayacak bir fırsattı.Samsun'a asıl gidiş sebebi olan evraklar halledilince güzel bir yemek yemişler babaanne,baba ve çocuk üçlüsü olarak.Yemeğin ortasında "Baba benim niye hiç amcam yok ?"diyen Eylül'e uygun bir cevap düşünülürken,O çoktan önüne gelen garsona amca demeye başlamış bile.




Hayvanat bahçeleri bende hep çelişik duygular uyandırmıştır.Eylül Ilgın'ın konuşmalarında da aynı hissi farkettim.Hem o kadar hayvanı bir arada gördüğü için çok heyecanlıydı hem de onları sevemediği,kafeslerin arkasında cansız cansız durdukları için biraz hayal kırıklığı vardı.Eve gelince günü tüm ayrıntılarıyla bana anlattı.Çektikleri resimleri tek tek gösterdi ve yorumlarını ekledi.


En çok yukarıda resmi görülen aslanı anlattı çünkü ona çok kızmış:)Hiç kükremediği,sürekli uyuduğu için onu hiç sevmemişmiş.Birde fil ,zürafa ve su aygırı göremediği için üzülmüş.





Bir ara hayvanat bahçesine geziye gelen anaokulu öğrencilerinin arasına karışmış.Sağolsun öğretmenlerde kalabalığın keyfini sürmesine izin vermişler.


Yorgunluğunu banklarda oturarak attıktan sonra geri dönüş yolunda sürekli konuşmuş ta konuşmuş.Zaten gevezelikte anasına çeken kızıma konuşmak için bir sürü konu çıktı:)

3 yorum:

Tabiat Ana dedi ki...

hayvanat bahçesi gezisi çok keyifli oluyor gerçektende hem küçükler hem büyükler için:)
eylül ılgın da çok tatlı maşallah meraklı gözlerle incelemiş kafeslerideki hayvanları..

Sessiz sedasız.. dedi ki...

rabbim sizleri hiç ayırmasın ayrıca eylül çok şansı bir çocuk ...

ipek dedi ki...

kızımızda annesi gibi herşeyi öğrenmeye meraklı değilmi?