Oturuyoruz bir akşam.Birdenbire "Bize niye hiç postacı gelmiyor?" diye sordu.Geldiğini ama bizim görmediğimizi söyledim,bu seferde "Geliyorsa bana niye hiç mektup getirmiyor?"dedi. Bunun üzerine onunda kimseye mektup yazmadığını söyledim."Yazsaydık o zaman" diye cevap veren Eylül Ilgın'a yapılacak en doğru şey bir mektup yazdırmaktı.Mektubun uzaktaki sevdiklerimize gönderildiğini anlattım ve kime göndermek istediğini sordum."Sanem hem uzakta hem de onu seviyorum, ona gönderelim."dedi.Yazdık mektubu ,daha doğrusu o söyledi ben yazdım;altınada elinde çiçekleri olan kendi resmini çizdi.Çok sevdiği Hello Kitty'li bir mektup kağıdının üstüne ikisinin isimlerini yazdı.Kedili mıknatıslı küpelerinide ekleyip zarfı kapattı. Pembe zarfının üzerine yine Hello Kitty'li bir çıkartma yapıştırıp,postaneye gidecek uygun bir gün beklemeye koyulmuştuk.O gün bugünmüş:)Gerçi Eylül Ilgın puluda zarfın üstüne kendisi yapıştırmak istiyordu ama biraz anlatınca ikna olup mektubunu postanedeki bayana verdi.Aynı bayan daha müsait bir zamanda gelirsek bize pul konusunda yardımcı olabileceğini söyleyince sevindik.Şimdide Eylül Ilgın pul almaya gideceğimiz zamanı beklemeye başladı.
Bugünün Eylül Ilgın için 2. önemi ise anaokulu ön kayıtlarının kesimleşmesi için kura çekilecek olmasıydı.Eşimin sınav giriş işlemlerini halledince anaokuluna gittik,kura için geldiğimizi sorunca grubumuzu sordular.5 yaş grubu sabahçı olduğumzu söyleyince iyi haberi aldık.Kura çekilişi yapılmayacak 2 gruptan bir tanesi bizimkiymiş:)Çalışan anneler genelde tam günü,ev hanımı annelerde rahat olabilsinler diye genelde öğleden sonrayı istediklerinden sabahçı yarım gün grupları genelde en az öğrencili ve en rahat gruplar olurmuş.Ne sevindim ne sevindim.Yarından itibaren kesin kayıtlar başlıyor,en kısa zamanda evrakları tamamlayıp kesin kaydıda yaptırıp işi garantiye almak gerek.
Eylül Ilgın 4 gündür yorgunluktan mahvoldu.Evimize sadece 5 km uzaklıktaki Efirli'de deniz kenarında çadır kurduk.Hepimiz için tam eğlencelik ama en çok Eylül Ilgın eğleniyor galiba.Pazar akşamı çok fazla yağmur yağdığı için dün denize giremedik ama sahilde gezinmeyi ihmal etmedik. Birde kamp sahiplerinin "Beyaz" isimli bir köpeği var.Eylül Ilgın ona bayılıyor,babaannesinin tüm bağırmalarını kulak arkası edip tüm gün onunla koşturup,seviyor.
Akşamları tüm günün yorgunluğunu atmak için ya televizyonda 1-2 çizgi film seyrediyor yada babasıyla beraber ateş yakıp karşısında oturuyor.Çok soğuk gecelerde eve gelmek istemiyor. Yaz bitiminde çadırdan nasıl çıkaracağız şimdiden kara kara düşünüyorum:)
4 yorum:
yerim ben onu teyzesi sevsin onu canım benim ikinizide çok seviyorum
Bizde seni çok seviyoruz.Bazen yakınıyorum onun yanında,arkadaşım yok diye,hemen cevabı yapıştırıyor:"Gamze var ya,hani arkadaşın ya o senin":)
Eylül Ilgının yaşlarındayken hep Efirliden girerdim denize. Akşamları Fidangördeki Denizcilerden dondurma alır. Babamın kolunda Zaferimilli Mahallesine çıkardım . Yokuşta içimden babamın beni kucağına almasını hayal ederdim. Sonra sahil yolundaki apt ye taşınınca baktım yokuş o kadar dik değilmiş. Yıllar sonra kızlarımla Efirliden denize girmeyi de Allah nasip etti bize. Bu yıl Orduya gelemedik. Ama yazılarınızı okuyunca karar verdim; tatil dönüşü ne yapıp edip geleceğim. Sevgiler size ve Eylül Ilgına.
Yorum Gönder