KİTAPLARI VE KÜTÜPHANELERİ SEVİYORUM

KİTABIMI AÇTIM

Kitabımı açtım, çiçekler açtı

Eski ormanlarda periler uyandı

Yine maviydi

Yine maviydi

Mavi deniz



Kitabımı açtım,

Acıktım,

Üç elma düştü gökten

Uyudum, mutluluk kerevetinde

Uyandım

İyi kalpli kızın yalnızlığına ağladım



Kitabımı açtım,

bulutlar açtı

Kanatları rengârenk kuşlar ıslandı

Trenler, gemiler geçti önümden

Filler, zürafalar sayfadan sayfaya atladı

Yürüdüm uzak yollar kadar

Ne çıt dedim ne pıt,

Uyuyan devlerin yanında

Parmaklarımın ucuna bastım



Kitabımı açtım,

Yıldızlar açtı, gökkuşağı, yağmur ve ay…

Bahar oldu, yaz oldu,

Kar oldu açtı kitabım,

Ve kapatmak istemedim hiç!



Melek Çe



İllüstrasyon: Cansu Kaykaç

UZUNGÖL GEZİSİ -20 MART 2010

Senelerdir Uzungöl diye diretirdim en sonunda lafım dinlenildi  ve hafta sonu için Uzungöl'e gidebildik.İnan Motel' den rezervasyon yaptırmıştık ve tatil boyuncada konaklamamızdan memnun kaldık. Hatta Uzungöl 'ün çevresini betonerme yığınına çevirme çalışmaları yeni başladığından en memnun kaldığımız şey moteldi diyebilirim.Motelin kendine ait atölyesinde şekillendirilen ağaç kökleri ve dalları gerçekten çok ilginçti.Eylül Ilgın'ın en ilgisini çeken şeydi o ağaçtan objeler.Tabii birde alabalıklar...Havuzlarına ekmek attığımızda hepsinin birden kırıntılara üşüşmelerine bayılmıştı  prenses kızım.

Bu resmi özellikle çekmiştik çünkü Eylül Ilgın davet ettiğimiz halde Uzungöl'e gelmeyen dedesine biraz küsmüştü ve "Bu benim yeni dedem " deyip babaannesine bu pozu çektirmişti.

Babasının çok fazla fotoğrafı yok çünkü soğuktan odaya kapanmış neredeyse yemek yemek için bile odadan çıkmamıştı.Eylül Ilgın'la keşif turları yapmak bize düşmüştü ki en sevdiğim şeylerden biridir:)

Kum görünce dayamayan kızım:)

Dönüşte Rize'ye uğramıştık çünkü Uzungöl'ün bağlı olduğu Of ilçesi Rize'ye sadece 20 dk mesafede.Meşhur kurufasulyelerinden yiyip geri  dönmüştük.